İş Güvenliğinde Değişiklik Şart!
BASİAD Balıkesir’in Menfaatleri İçin Çalışan Bir Ortak Fayda Kuruluşudur.
ANASAYFA
YÖNETİM
KOMİSYONLAR
ÜYELERİMİZ
SÜTUNLU KONAK
İLETİŞİM
          ENGLISH  
Tüzük Basiad Tarihçe Etik Basiad Vizyonu Yönetim Kurulu Başkanın Mesajı Komisyonlar Üyeler Onursal Üyeler Yüksek İstişare Konseyi Sütunlu Konak Basiad Blog Etkinlikler Raporlar Basın Bültenleri Kurumsal Kimlik Logo Basiad Evrensel Görüş Algısı Balıkesir Fotoğrafları

BASIAD Balıkesir Bankacılık 2012 Sektör Raporu


İş Güvenliğinde Değişiklik Şart!

İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası ile çalışanların maruz kalacakları tehlikelere karşı bilgilendirme ve toplumsal farkındalık sağlanmaya çalışılıyor. Esasen iş sağlığı ve güvenliği en önemli konularından başında gelmesine rağmen toplumsal bilinçlenmenin de bir o kadar yetersiz kaldığı önemli bir konu. Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın daha önce İş Sağlığı ve

İş Güvenliğinde Değişiklik Şart!

Çarşamba, 31 Mayıs 2017

İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası ile çalışanların maruz kalacakları tehlikelere karşı bilgilendirme ve toplumsal farkındalık sağlanmaya çalışılıyor.

Esasen iş sağlığı ve güvenliği en önemli konularından başında gelmesine rağmen toplumsal bilinçlenmenin de bir o kadar yetersiz kaldığı önemli bir konu.

Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın daha önce İş Sağlığı ve Güvenliği konusundaki “İş kazalarında son yıllarında birçok düzenleme yapmış olmamıza rağmen Dünya Çalışma Örgütü (İLO) raporları gösteriyor ki bu alanda henüz istenen seviyede değiliz. İşçileri fabrikadaki robotlarla eş değer gören anlayış bizim anlayışımız olamaz. İş kazalarının azaltılması için insanı merkeze anlayan bir anlayış gereklidir. İş kazalarının yüzde 98’i şayet gerekli tedbir alındığında, var olan düzenlemeler tam olarak uygulansa önlenebilir kazalardan kaynaklanıyor. İnsan hayatı konusunda ortak hareket edilmeli. Bu konuda hükümet kadar, işveren kadar işçinin de gerekli önlemleri alması gerekiyor.” sözleri esasen başta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, işçi sendikaları, işverenler ve çalışanları yakından ilgilendiriyor.

2012 yılında çıkartılan 6331 sayılı Kanun’la getirilen düzenlemeye göre işverenlere iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve 10’dan fazla çalışanı olup çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde de ayrıca diğer sağlık personeli görevlendirilmesi yükümlülüğü getirildi.

İşverenler bu yükümlülüğü kendi çalışanlarıyla ya da Ortak Sağlık Ve Güvenlik Birimleri (OSGB) aracılığıyla da yapabiliyor. Mevcut uygulama ve yönetmeliklerde OSGB’ler sağlık ocağı gibi düşünülmekte ve buna göre kurgulanıp yükümlülük altına sokulmaktadır. Oysa ki, OSGB kurulması için aranan şartların bir çoğuna gerek olmadığı gibi, milli kaynaklar israf edildiğine dikkat edilmiyor. OSGB’lerde zorunlu tutulan diğer sağlık personeli çalıştırma şartı kaldırılmalıdır.

OSGB’lere getirilen komşu il dışındaki illere hizmet verilmemesi kuralı değiştirilerek OSGB’lerin dispanser gibi görülmesi sonlandırılmalıdır. OSGB kurulma şartları esnetilmeli, OSGB’ler Türkiye genelinde merkez işyeri ile hizmet verebilmelidir. Böylece hem OSGB’ler aynı standartta tüm işyerlerine hizmet verebilecek ve rekabetin önü açılarak işverenlerin iş güvenliği maliyetlerini düşürebilecektir. Buna göre; İş Sağlığı Ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği’nin 12. maddesinin 5. ve 6. fıkralarında yer alan OSGB’lere getirilen komşu il dışındaki illere hizmet verilmemesi kuralı değiştirilerek tek bir OSGB ile tüm Türkiye’de kaliteli ve aynı standartta hizmet verilmesi sağlanmalıdır.

İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği’nin 13. maddesinde yer alan OSGB’lerin iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin tamamını veya bir kısmını başka bir kişi veya kuruma devredemeyecekleri yönündeki madde değiştirilerek OSGB’lerin iş güvenliğine ilişkin birikim ve tecrübelerini diğer kurumlara aktarabilmesi, yardımlaşması sağlanmalıdır.

Bu kapsamda İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği’nin 13. maddesinde yer alan “OSGB’ler, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin tamamını veya bir kısmını başka bir kişi veya kuruma devredemezler” ibaresi kaldırılmalıdır. İşbirliği ve bilgi-tecrübe paylaşımının önü açılmalıdır. Aksi halde bırakın iş güvenliğinin yaygınlaşması veya toplumsal farkındalık oluşturulmasını, ülkemiz bir OSGB mezarlığına dönüştürülecektir.

Perakende mağazacılık, sigortacılık, bankacılık gibi çok şubeli az tehlikeli sektörlerde uzaktan eğitim/ e-eğitim imkânı tanınmalıdır.

Özellikle 1 Temmuz 2017 itibariyle Kamu kurumları ile 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan yüzbinlerce işyeri daha iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi çalıştırma yükümlülüğü altına girecek olup, aşağıda sayılan önlemler alınmazsa ve mevzuat değişikliği yapılmazsa ciddi sıkıntılar yaşanacaktır. Umarım Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı sayın Mehmet Müezzinoğlu, 1 Temmuz’da yaşanacak sıkıntıların çözümü için tez elden bu konuya el atar.

Kaynak: https://www.dunya.com